SEUL (서울)
Bir rüyam gerçek oluyor... Tayvan'a gitmekteki en büyük emelim Kore idi.. Neden bu kadar Kore çılgınıyım bilmiyorum, sonuçta adamlarla din kardeşi değilim, Elin Budist ya da Hıristiyanları benim için neden önemli.. Seul neden hayyallerimde, hâla bilmem. Tek bildiğim çok heycanlıydım gitmek için, şu an yazarken bile heycanlıyım :)
Ve aylar sonra ilk buluşma hem de Kore'de
Ben Tayvan'dan, teyzem ve kardeşim ise Türkiye'den Seul'e uçtuk. Eylül ayında Erzurum'dan ayrılmıştım ve şimdi aylardan Şubat. İnternetten yapılan süper araştırmalar ve Amerikalı arkadaşım Emily'nin yardımıyla edindiğimiz bilgiler doğrultusunda 6002 nolu otobüs ile Incheon Havaalanı'ndan biricik odamıza ev sahipliği yapan Hongdae'ye gitmek için bekliyoruz. Tayvan gibi ekvatoral iklimden kalkıp da Kore gibi soğuk bir ülkeye gelince dondum ben doğal olarak. Ne kadar yol gittik o heyecanla bilemiyorum ama kişi başı 10.000 won ödedik otobüs ücreti için (20 türk lirasına yakın).
İlk gün alış-veriş alanlarını turladık
Evimiz metro istasyonuna çok yakın bu yüzden her yere ulaşımımız çok kolay oldu..İlk durağımız Seoul Ewha University (서울 이화 여자 대학교) oldu; başarı oranı çok yüksek olan eski bir üniversitedir. Yakınıda birçok alışveriş mekanı bulunuyor. Alış-verişten ziyade amacımız keşifti, caddelerde aşağı-yukarı dolaştıkça dikkatimizi çeken tek şeyin kozmetik dükkanları olduğunu fark ettik :D Kore'nin %100 doğallığı ile kozmetikteki dünya başarısı zaten sabitti, bizi ne tutuyordu ki :)
Yoruluncaya kadar sokak-sokak gezdik, orada bir tatlı yedik; bizim elma şekerleri gibi, çilek şekeri.. Yemesi elma şekerinden çok daha keyifli ve rahat. Çilek dışında küçük ve tatlı domateslerde kullanıyorlar.. Tayvan'daykende çok sevdiğim bir tatlıydı. Sonra metro ile ikinci durağımız olan Seoul Exspress Bus Terminali(서울고속버스터미날)'ne geldik. Seoul Ekspres Otobüs Terminali, Jeju Adası hariç ülkenin her yerine otobüs seferleri düzenlemektedir, terminal tam bir yeraltı pasajıdır. Mağazalardan cinemalara kocaman bir alan. Buradan çok cici ayakkabılar aldık hem de çok ucuza. Bir ucundan diğer ucuna gezmek çok vakit alır, biz yine yoruluncaya kadar dolaştık. Vakit az Seul'de yalıpacak şeyler çoktu...